Pazartesi, Mayıs 07, 2007

Antenler deplasmanda


Tebdil-i mekânda yeni hafakan var:
- Bir taksiye bindik. Bıyıklı, saçı karlı bir amca, taksinin koltukları üzerine dev bir halının minyatürü gibi kilimler koymuş. Ön camda tükürükle yapıştırılan iki vantuzun tuttuğu, plastikten bir dikdörtgenin üzerinde aynen şunlar yazıyor: "I'd die for you/ You know it's true/ Everything I do/ I do it for you" En sonda da Winston Churchill söylemiş gibi imza: Brain Adams... (Dikkat; basbayağı Brain!)
- Bir duvar yazısı: Seniha never.
- Gar'daki gazete bayii, bir rafı çocuk kitaplarına ayırmış. Çok kötü kapaklar. Bir isim aniden okuyanı vurur: Huclaberry Finn. (Bunu mu demek istediniz?)
- Bir tabela: Süper kokareç. (Zannımca koka bitkisinden...)
- Yandan bir kulak misafirliği. İki genç sevgili. Oğlan diyor ki "Ömer Hayyam Semerkant'ta doğmadı ki, nereden çıkarıyorlar. Hem adamı da kafir gibi göstermek istiyorlar. Tamam o da içkisini içmiş, aşk yapmış, meşk yapmış, ama sonra tövbe etmiş. Bir sürü pişmanlık rubaisi vardır. Bunu söyleyen o salak kız da dini bütün bir insan olsa! Sanki başkasının günahından o yanacak, herkesin kendine..." Sevgili de diyor hemen "Ben senin için yanarım hayatım". Oğlan bir rubaiye yekten giriyor: "Ben de yanarım, grill olurum."
Ben Eskişehir'deydim.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

"Seniha never"i anlamadım. Gerçekten. Senin için yanarım, o ayrı.

DoGHo dedi ki...

beşiktaş'ta bir duvar yazısı: "10 numara kübistim bacım"