Pazar, Kasım 15, 2009

Genel şerefsizlik

İş yerinde biri dolaba iliştirmiş. 81'de ilkokula başlamış bir kişiyim, eğitim hayatımın tamamı bu memlekette geçti, nasıl olduysa kaçırmışım. 1919'da kendisiyle söyleşi yapan Ruşen Eşref'e şöyle diyor Mustafa Kemal:
"Eğer bu millet, bu memleket parçalanacak olursa genel şerefsizliğin enkazı altında şunun bunun şahsi şerefi de parça parça olur. Biz o genel şerefi kurtarabilmek için harekete geçen millete ruhumuzla katıldık. Katılmamıza mani olabilecek şahsi rütbeleri, mevkileri de genel şerefi kurtarmaya yönelik bir gaye uğrunda feda ettik... Bunu anlamayıp da, milleti hálá kendi kafalarının keyfine göre idare etmeye kalkışan kuvvetler artık birer beladır. Bela çekmeye de bu milletin artık tahammülü kalmamıştır."
Benimki nasıl bir kaçırmakmış... Bir google gezintisiyle son yıllarda forumundan, sözlüğe, okur yorumundan, blog döküntülerine, gördüm ki "Ne mutlu.." kadar popülermiş bu alıntı. Çok klasik bir dayılanma gereci olmuş.
Neden?
Parçalanma hezeyanı tamam, altı ara ara harlanarak her daim ocağın üzeğinde. Popülarite "genel şerefsizlik" tarifinin cazibesinden olabilir mi? Bir kontr-Kasımpaşa atağı mı?

(Foto: Kasımpaşa, 1920)