Cuma, Ağustos 24, 2007

Updated espiyonaj teknikleri


"Vakitli vakitsiz çıkan, elbise bakımından çeşitli giyinebilen, para sarf edebilen espiyonajda çalışıyor demekti. Çok arabaları vardı, güzel kullanırlardı. 140- 160 basar, siyah Buick ve Packard kullanılardı."
1933'te MİT'in eski hali Milli Emniyet Hizmetleri Riyaseti'ne giren, şimdi neredeyse 100 yaşındaki Neşet Güriş'le konuşmuş Tempo dergisi, memleketin en eski istihbarat elemanı olduğu için. Büyük Postane'nin karşısında yumurta ve ıhlamur komisyonculuğu yapar görünüp, gece vakitleri Darülaceze çayırında ajanlarıyla buluşarak, (kendi isteğiyle) elçiliklerden belge falan çalarak emekli olmuş casusluktan. İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul'da çok casus varmış, lakin kimin ne olduğunu ayıklamak da kolaymış. İşte vakitli vakitsiz çıkan...
Eski ev sahibim, o zaman evden çıkmamızı da istemiyordu, sadece kira artışı döneminde sorun yaşanmasın diye, bir kontrat zamanı eve gelmiş, havadan sudan konuşurken tak diye MİT geçmişini anlatmıştı. Aslında olay üniversite döneminde muhbirlikle başlamış. Nasıl safiyane, okul bahçesinde birinin gelip ona muhbirlik teklif ettiğini, dört yılın sonunda başarılarından ötürü de MİT'te kadrolu elemanlığa terfisini anlattı. "O duvarlar nasıl kalındır bilemezsiniz" demişti, "içerinden bir lokma ses dışarı sızmazdı ama." Bahsettiğim ellili yaşlarında, sigara çatlağı sesli, sinirden et tutmamış kara kuru bir ev kadını... Çevresinin kimlerden müteşekkil olduğunu, isterse neler yapabileceğini ima ederek, "Dolmabahçe'de gece yarısından sonra konuşsun diye kimleri sallandırdık suya, bacağından halatla..." demişti. O zamanın parasıyla bizim vermek istediğimiz kirayla, onun teklifi arasında taş çatlasın 15- 20 milyon falan var. Lakin istediği sadece 15- 20 milyon değil...
Veteranlıktan bile emekli casusumuzun verdiği robot-resim, araba markalarını çıkarın, bugün için gayet harcıalem. Üniversite zamanımdaki muhbir sınıf arkadaşlarımın henüz olur olmaz dökülme zamanları gelmedi, şundan eminim diyemem. Fakat en magazinel 'flaş haber'den, en siyasi ev basmalara işler "bir vatandaştan" gelen ihbar, hatta zaman zaman kaydedilmiş cep telefonu görüntüleri üzerinden geliştiğine göre şunu, bunu ayıklamak da zor iş soğuk savaş zamanlarında olduğu gibi. Duvarlar hâlâ kalındır ama...

Hiç yorum yok: