Perşembe, Ağustos 16, 2007

Saat dokuz yönü


Gece yarısına pek yakın saatlerde Beşiktaş sahili... Kafayı yastığa koyabilmek için betonarme kızgınlığının geçmesini bekleyen domestik, serinliği arpa suyuyla hoşbeşte arayan elastik konvansiyonel gruplar... Biri balonlara ateş ediyor, iki çocuk mısır kavgası yapıyor, çekirdek çitleriyle bir iki kahkaha karışıyor. Tatlı bir ritim, bir sükûnet var genel resimde. Önümüzden elinde bir poşet olmak suretiyle hızla bir genç adam geçiyor. Bir yandan cep telefonuyla konuşuyor, herkes gibi... O süratte dahi sesini kontrol etmediğinden şu cümleye şahidiz ancak: "Saat 9 yönünde alkollü şahıslar var amirim".
Sorulacak çok soru var:
- Alkolün kaç promili ihbarı gerektiriyor?
- Elindeki poşette ne var?
- Amirin seni görüyor mi ki saat dokuz yönü gibi izafi bir tarif veriyorsun?
- Amirin az ilerde kaymaklı dondurma yiyorsa, seni niye oraya yolladılar?
- E hepsi tamam, saat dokuz yönü yerine solda desen fiyakan mı düşer?
- Sen bu kadar afişe dolaşırsan, 'sivillik' hayatın ne kadar sürebilir be güzelim?

Evim şu an 08:45 yönünde.

Hiç yorum yok: