Pazar, Ocak 18, 2009

Check in/out

Havanın ayazına karşın ceketle dışarı çıktığından, belki bir an evvel görünmesi için kollarını gererek, belini bükerek özel bir hareket yaptığından, daha yanımdan geçip arkaya doğru yürürken ikinci saniyede gördüm belindeki silahı. Adam otobüse binmiş, adam akbilini basmış, akbili didi didi di diye ötmüş, arkaya geçmiş, kolundan kendini o tutma şeylerine asmış, duruyor. Adam belinde silahla belediye otobüsüne binmiş. Müdafaa maksatlı mı o silah; o zaman öğle vakti Mecidiyeköy'den geçen otobüste işi ne? Taaruz amaçlı mı o silah; birini vurmaya giderken otobüse mi biniyor? Parayı iş bitince mi alacak? Oyuncak da olabilir mi? Hangisi daha iyi?
Bir plazanın bahçıvanı gibi değil de, Kilyos yolunda evinin önünü suluyor gibidir hep zaten. Bilmem ne çiçeği ışık sever mi, diye sorsanız binanın en tatlıdillisi olur; sormasanız konuşmaz. Plazanın içine bir bahçe yapmışlar, oraya sadece o girebiliyor, yerler çakıllı falan. Kilyos'ta evinin bahçesi gibi girmiş oraya. Plazaya palmiyemsi bitkiler dikmişler, onların arasında küçük kalmış, küçücük kalmış. Kafasını kaldırıp bir de en tepesine bakışı var palmiyemsinin... Bu adamın ne işi var orada?
Benim ne işim var buralarda?

Hiç yorum yok: