Salı, Ekim 21, 2008

Gönderme/ Alma / Silkeleme


Gmail gibi yeni gelen anında yerini bulmuyor da, outlook'un gönder/al'ı gibi bir gün. Gönder yahut al demedikçe, buna mecbur kalmadıkça zihinsel giriş-çıkış yok. sonra bir basıyorum, hepsi birbirinin arkasına diziliyor, onun ağırlığı daha da felç potansiyelli.
Camı açıp da, aşağı sallandırıp da bir şey silkeleyen az erkek gördüm. Hatta gördüm mü?
Yatak örtülerini silkeler kadınlar sabah yatağı toplamadan önce. Üzerlerinden çıkanları silkeler, gardıroba geri koymadan önce. Masa örtüleri silkelenir, toz bezleri silkelenir. Kilimler ve halılar hatta... Kolları kaslı kadınlar vardır silkelemekten. Gül göbekli buldan halıları patiska gibi sallandırırlar, bayrak gibi dalgalandırırlar havada.
Silkelemek kadınsı bir faaliyettir, hijyen açısından silkelemenin faydası bilimsel olarak kanıtlanamadıysa da, ruh bilimi açısından kadınlara faydalı bir eylemdir. Silkeleyen kadın rahatlar. Havada tozların, iplik parçalarının, kuruyemiş kabuklarının, ekmek kırıntılarının toz bulutu olup uçuştuğunu görmese de, silkelediği şeyden neyi koparttığını bilmese de rahatlar. Silkeleyen kadının üzerinden bir kat kalkar.
Bir süredir silkeleyemiyorum. Eksi 1 evlerinin faideleri bolsa da, silkelemeye izin vermemelerinin karın ağrısı en az 5 sene sonra ortaya çıkıyor. Bir şey eksik diyorsunuz, yerden kendi boyunuz kadar uzak olduğunuzda silkelediğiniz pikeyle havada boşa bir pike attığınızı hissediyorsunuz.
Silkelemek istiyorsunuz.

1 yorum:

ligea dedi ki...

ben eksi-de yaşayan bir insan olarak malesef bu silkeleme işinin meditatif eksikliğini hissediyorum. yerim dar, evdeki zamanlarda bolca kendimi silkeliyorum bu yüzden