Pazar, Mayıs 04, 2008

Quit the game


Önce açtım hafakan'dan temiz bir sayfa, sonra bir müddet bakakaldım. Pis bir iç daralması var üzerinize afiyet... Sonra dedim ki, dükkan bizim, üstelik her türlü asabi teheyyücatta, bayılmalarda, sinir nöbetlerinde, tıkanıklarda falan diyerek bir tabela asmışız yana. Ayıp yani. Alalım bakalım iki damla, kana tesirini birlikte bekleyelim.
Önce bir müziği değiştirdim. Radio Paradise'ın bu saati, şu an yapmaktan imtina edeceğim iç döküntüsü şarkılarına denk geldi. Ben gelemem. Keny Arkana koydum teybe. Marsilyalı rapçi bir kızımız, farahlatıcı... Öyle yalandan dolandan isyan diye bağırmıyor, adını koyuyor. Caddelerine panzer girmiş Nişantaşı'nı anlatabilirdim. Mağazalara çil yavrusu gibi dağılan o model kadınları işte... Cities'in güvenlik görevlilerinin kapıya etten duvar örüp içeri limonlu birinin sızıntı yapmasını engellemeye çalışmalarını... Biberden kaçışanlara apartman kapılarını bilhassa kapatanları... Bir tane açan oldu ama, göbekli saçsız bir amca. Bir de ayık bir kadın hatırlıyorum, o modelden olmasına rağmen 'Ayol o bombaları polis atıyor' dediğine göre, yanındaki saçı oryal üzeri sarılılar neler demişler belli. 4 Mayıs'ta 1 Mayıs geçmiş oluyor ama geçmemiş de...
4 Mayıs'a 2008'e kadar başka geçmiş bir sürü şey de var. İşler güçler güçlükler, kime desem 'ha ben de...' diye paraleliyle eşlik edebileceği haller. Hiç kimse özel değil.
'Ben X', bu senenin festivalinde gösterildi. Asperger sendromlu bir genç adamın bilgisayar oyununda kurabildiğini gerçek hayatta kuramayışı, ama ayakta durmanın yolunu oradan çıkarışı... 'Quit the game' hakikatte de vaki... ...diyor.
Sinir olduğum bir yazı modeline gidiyor, gidiyorum.

Hiç yorum yok: