Pazar, Mart 23, 2008

Efendilik sanatı


Geçenlerde yağmur yağdı yağacak bir gün, o an yağmasa da tehdidiyle daha ağır... İki üç saat dışarıdaydım, tanımlı bir işim yoktu, yaratılmış işler, özünde aylaklık... İşte kafamda bir şeyler, hafiften naneliyim, yürüyorum. Karaköy iskelesine -bir vapur olarak- yanaşınca sol yana düşen o ağaçlıklı, banklı kısımdan geçiyorum. Köşeden, evli mi evsiz mi, alkolik mi, kederden mi içici bilemediğim bir adamdan şu cümleyi duydum, bağırıyordu: Efendilik çok zor! Ben hırpalandım!!
'Hırpalandım' derken, vurgu 'hır' kısmında, çok etkili bir boşlukla, "Ben hır-palandım!" diyordu. Hiç boşa laf savuruyor gibi gelmedi. Sonra yağmur başladı, üzerim inceydi, bir taksiye atladım ev istikametine.
Gerçek mi, kurmaca mı bilemediğim bir telefon bağlantısına denk geldim. Bir iki hafta önce tişörtünün üzerinde yazan 'Mod pimp'in manasını öğrenince satıcıya dava açmaya kalkan şahıs telefonda. Öbür tarafta da malı satan adam. Gerçekti diyemiyorum, ama böyle bir mizansenin kurgusu da olur mu, insanlar adlı adınca...
'Mod pimp'in altında yazan 'fetish machine' kısmına hiç bulaşmamayı tercih eden mağdur şahsa, dj tarafından daha önce üzeri İngilizce yazılı tişört giyip giymediği soruluyor. "Ben genelde Simpsonlu tişörtler giyerim" diyor, ama gazetelere yansıyan bu olay yüzünden karısı boşanmak talebindeymiş. "Yuvam yıkıldı" diyor. Ben hakikaten anlamıyorum.
Şu siteye bakın derim, Antalya'da yaşayan bir Amerikalı, blog'unda orada burada gördüğü saçmalıkların yanında, perşembe pazarlarında çektiği İngilizce yazılı her tür tekstil malzemesini sunuyor. Bayağı etkileyici bir arşivi oluşmuş durumda Melissa Maples'ın. Gerçek olduklarına inanamıyorsunuz bazılarının.
'Efendilik çok zor'un İngilizcesi ne zor...

Hiç yorum yok: