Geçenlerde bir kafede tek başıma oturuyorum. Maksat hem buz kesen uzuvları çözmek, hem de müessenin gazetelerini, dergilerini karıştırmak. Fakat ne mümkün...
Daha açtığım derginin birinci formasını bitirmemişken yan masadaki bir adamla kadının konuşmasına esir oluyorum. İkisinin de önünde küçük not defterleri açık, daha ziyade adam yazmakta. Diyalogda kullanılan bütün fiiller dilek şart kipinde, daha ziyade de 'olsa' üzerinden gidiyor. Şu şöyle olsa, bu böyle gitse falan... Tez kavradım bunların bir dizi senaryosu yazdığını.
Bildiğim kadarıyla yapımcıların bir tarafı yırtılıyor, önceden senaryonun herhangi bir kısmı duyulmasın diye. Bunların kamusal alanda volüm göstergeleri, aleme yeni düştükleri izlenimi verdi önce. Ama az sonra karakterler adlı adınca, üstelik bölüm numaraları dahilinde başlarına geleceklerle anılmaya başlandı. Yani iş bağlanmış. Okur göründüğüm dergi sayfalarını boş boş çevirirken, kısıtlı dizi bilgimle hangisi olduğunu da anladım.
İşin 'mutfağını' görmek komikmiş. Mesela kadın diyor ki (isimleri hatırlamadığımdan atıyorum) "Necla'yla, Ayten arasında alttan alta bir lezbiyenlik olsun". Bahsettikleri bölüm 8. 7 bölüm önce bu karakter nasıl yazıldı, bu işler dan diye çıkar mı ortaya, alttan alta lezbiyenlik nedir, üstten gösterilemeyeceği için mi alttandır, bunun üzerine ne eklenecektir bilmiyorum. Ama 45 dakika kadar ben eğlendim.
Bazen canım yekten 'anlatıcılı' film izlemek istiyor. Tür önemli değil, ama birinci tekil şahıs anlatsın bana... Aynı ihtiyaç hurufat şeklinde de tezahür edebiliyor. Birinci tekil şahıslı roman/ hikâye arıyorum evde. Ya da eskilerden bir Roll, Express çekiyorum.
Tedaviyi bulmuşum da, teşhisi nedir bilemedim. Alttan alta bir durum mu var?
(Yazıya nasıl bir görsel koyayım diye kıvranırken, daha önce bir kez bakıp sonra unuttuğum bir siteyi hatırlamış oldum. Walter Logeman'ın projesi...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder