Cuma, Eylül 21, 2007

Lambuka del mondo


Hotmail'in ana sayfası mı değişmiş, önceden sorarak kaydettiği mail adresinin altına 'Beni unut' diye bir buton eklemişler. Fonksiyonu malum, ama tek bir tık'a bağlanmış 'beni unut' emir kipi bir acayip geldi.
Unuttum.
Motelin sahibi "Kimse de yok, eni konu dinlenirsiniz' dedi ilk gün. Eni konu... Güzel laf. Aynı yere daha önce gitmişliğim de var; 'sezon' o zaman. Ofiste tek bir bilgisayar, o vakit bir ara maillere bakmak için izin istediydik de, sahibin oğlu "ADSL de ucu ucuna çekiyor" demişti. Yekten "Hayır" diyemedi, "başımdan gidin, beş masaya çupra, kalamar ızgara taşıyacağım" diyemedi, "Ucu ucuna çekiyor" dedi. "Bize kadar" gibi yani. Bu sefer, hakiki manasıyla tek odaya baktıklarından, kendileri sordular 'ADSL'ye' ihtiyaç var mı diye?
Yazları yerli turistten de kazanan aslen bir balıkçı köyü burası. 'Dışarıyla' bağlantı, gelen giden, Sıla dizisi ve eylülün 10'una kadar Posta gazetesi... Biz gittiğimizde dolandırmadan "Gazete olayı bitti" dedi 3 km ötedeki gazete bayii. Kasabaya inenler Güneş, Müneş öyle bir şeyler getiriyorlardı bazı günler; Akşam gazetesi bulunca Herald Tribune bulmuş gibi oluyorduk. Güzeldi. Onun ötesi iskeleden zargana, motordan lambuka...
Hangi siteydi hatırlamıyorum, ideefixe olabilir, ilk açıldığında üye olduğunuzda tıklamanıza özel bir buton sunuyordu: 'Uyarılmak istiyorum'. İlgi alına giren kitaplar, CD'ler falan, fonksiyonu malum, ama bu yani sunuş. Değiştirdiler zaten kısa bir süre sonra. Üzerimde hâlâ kara tarafı ılık bikini izi, 'beni unut' demek gerekiyor şimdi; şehirde 'uyaracak' başka şeyler bulmaya çalışmak lazım derhal. Eni konu zor. Her şey ucu ucuna.

Hiç yorum yok: