Çarşamba, Nisan 21, 2010

Safi cereyan

'New post'u açmışım, saat 3 olmuş, kalmış. Havalanmış iyice sayfa, cereyan yapmış kapılar tülleri kabartarak çarpmış, camlar macunlarından oynamış. Bunu duyan birileri "İndi üst katın bir yerleri" demiş içinden. Sevinmişler.
Birkaç şeyden emin olsam daha rahatlayacağım. İnsanın sözlü yahut yazılı sarf edeceği kelime miktarı sınırlı mıdır bir ömürde? Bir çuval, ağzı bağlı durur da iç organların arasında bir yerde, avuç avuç kullanılır mı oradan? Bunu iyi idare etmesini bilmeyen, misal har vurup harman savuran başta, sonra bunun cezasını çeker mi? Hayatta hiçbir lüzumu bulunmayan şeyler yazmakla, lüzumsuz yere boşalır mı çuval?
Hiç hakketmeyen insanlarla mecburi münasabetler daha sonra bir sevdiğimize kuracağımız güzel cümlelerden mi yer?
İki kahramanın bir gün evvelini bilmekle, bir televizyon dizisine paçayı kaptırır kadar kolay... Bir gün kalır mıyız cümleten elimiz, ağzımız lafsız? Safi cereyan...
Aşağıda yazan yalan; saat 4'e 10 var.

3 yorum:

Cengiz Alkan dedi ki...

Sınırlıdır, çok sınırlıdır.10 sözcükten dokuzu sadece ses tellerine antrenman yaptırır, o kadar.

Çuval mı, ne çuvalı; torba bile değil, çıkın. Günde üç öğün değil, üç günde bir öğün.

Cümlelerden yer, doymaz, sessizlikleri bile yer.

Kapat şurayı, cerayan yapıyor.

atgotten dedi ki...

sizi çok beyeniyorum.

Ns dedi ki...

Kaygılı. Yazar burada bize seslenmiş. Başka kime seslenecekti.