Cuma, Temmuz 03, 2009

Kestir-me

İş dağılma vaktinde Harbiye Askeri Müze'nin önü... Lokasyonun önemi, aradaki caddenin büyüklüğünü, iş çıkışı vakitlerinde ne kadar kalabalık olabileceğini işaret etmesinden, ekseri popülasyonun cibilliyetine dair kestirme bilgi vermesinden...
Alışveriş yorgunu kolları paketli kadınlar, parfüm dozları yanlarından geçerken burnumu sızlatan adamlar gözümde şeffaflaşmış yürürken, ileriden bir ses geldi. Bir bağırtı geliyor ama bir insandan mı, başka bir canlıdan mı ondan bile emin olamıyorum. Bilmediğimiz bir dil gibi yahut diller öncesi zamandan bir nida... Ses yükseldikçe, sahibi karşıdan beliriyor, yaklaşıyoruz. Marx sakallarının dudak çevresi sigaradan sepyalaşmış, üstü başı dökülen şarapçı bir amca... Amca diyorum ama belki abi diyesice yaşlarda... Aradan arabalar vızır vızır işlerken, el kol işaretleriyle birlikte karşı kaldırıma bir şeyler anlatmak istiyor. Anlayamadığım bir şey diyerek sesleniyor. Yanından kadınlar "Iyy pis deli" bakışlarını ondan tarafa döndürmeye bile tenezzül etmiyor, sadece onlara mahsus saydıkları atmosfere salıyorlar, ileride ölü bir noktaya atıyorlar bakışlarını, bir benzerlerinin hemen oradan alıp onaylayacağı boşluğa... Şarabın en iyisinden anlayanlar onlar.
Amca gülümsüyor sonra, gayesine ulaşmış, eliyle bir "Naber" yapıyor. Peş peşe denk gelen iki cip geçtiğinde yine gülümseyerek o "Naber"i alan diğer amcayı görüyorum; yine Marx sakallı bir şarapçı... Boşuna yıllar sonra kardeşini bulmuş gibi mesut değil, karşı kaldırımdaki adamla kardeş kadar benziyorlar.
Kardeşiyle aynı dili konuşuyorlar. Bir inilti gibi, bir böğürtü gibi karşıdan cevap geliyor araba vızıltılarının ortasından. Biri aşağı, biri yukarı doğru yürümekte. Kesiştikleri noktada birbirlerini buluyor, buldukları noktadan yırtık ayakkabılarının topuklarını daha da eriterek yollarına devam ediyorlar. Benim kaldırımda olanının gittikçe yaklaşan yüzünde, güzel bir şey sonrası insanın hemen silemediği gülmeli bir ifade kalakalmış, daha beş saniye falan da durur.
Ben aşağı yürüyorum, o yukarı. Kesiştiğimiz noktadan yollarımıza devam ediyoruz.
Bütün bunlar en fazla 35 saniyede oluyor.
Yolum kısalmış gibi geliyor.

Hiç yorum yok: