
Daha tanışma anında sen'e geçişlerden hazzetmem, sen zamanı geldiğini kendimce bellediğim birinin siz'den devamı ise yıkıcıdır. Öyle ince bir ayar ki, karşıdaki sen'e geçtiyse ve sen hâlâ siz'de diretiyorsan, bunun da bir kibiri, küstahlığı, bir hizaya çekici yanı var. Bunu da istemiyoruz.
Bazı durumlar var, bunu bile isteye yapıyor insan. Yekten sen diye girene bir mesaj niyetine siz diye devam ediyorsun, ne siz ne sen olan araf bir ilişki olarak kalıyor. Diğer yanda aynı anda tanıştığınız belki, iki yabancı ilk dakikada sen'leşip onuncu dakikada, on ayda erişemeyeceğiniz sosyalliğe ulaşmış oluyor, onlar birbirini seviyor. Sizliğinle kalıyorsun baş başa.
Napolyon'un Josephine'e bir aşk mektubu var. Belli ki Josephine son defasında siz makamından yazmış mektubunu. Napolyon sinirlenmiş, bir yandan da aşki, girişiyor: "Sensin siz!"
O Napolyon zaten.